21 Ekim 2009 Çarşamba

High Fidelity #2

Rob: Just shut up please, I’m trying to explain, okay? That other girl, or other women, --whatever -- I mean, I was thinking that they’re just fantasies. You know? And they always seem really great because there’s never any problems. And if there are, they’re cute problems like, you know, we bought each other the same Christmas present or she wants to go to see a movie that I’ve already seen, you know? And then I come home and you and I have real problems and you don’t even want to see the movie I want to see, period. There’s no lingerie and --

Laura: I have lingerie

Rob: You have *great* lingerie! But you also have cotton underwear that's been washed a thousand times, and it's hanging on the thing, and... And they have it too, it's just that I don't have to see it, because it's not in the fantasy... I'm tired ot the fantasy, cause it doesn't really exist. And there are never really surprises and it never really...

Laura: Delivers?

Rob:Delivers. Right.

High Fidelity #1

Rob: I can see now I never really committed to Laura. I always had one foot out the door, and that prevented me from doing a lot of things, like thinking about my future and... I guess it made more sense to commit to nothing, keep my options open. And that's suicide. By tiny, tiny increments.


Fantastik bir film bu.

13 Ekim 2009 Salı

Sam #1

Frodo: We are hobbits of the Shire. Frodo Baggins is my name, and this is Samwise Gamgee.
Faramir: Your bodyguard?
Sam: His gardener.

9 Ekim 2009 Cuma

Shit "bazen" Happens

Bir insanın bir günde 4 kez şiddetli şekilde kafasını vurma olasılığı nedir ki? Üstelikte bugünün Iphone'unun şarj aletini Mardin'de unuttuğum güne denk gelmesi? Akşamdan kalmış mide kötü, baş kötü, haberler kötü, vaziyet kötü, şarj gittikçe azalıyor, kontör yok, para yok, yapmak gereken şey çok.
Ne kadar kötümser bir tablo değil mi? Sevincim böyle berbat bir gün uçağın yere çakılmasıyla da sona erebilirdi. En azından yaşıyorum. Karma mı? maybe baybe.

5 Ekim 2009 Pazartesi

2 Ekim 2009 Cuma

çempiyın

Blogger'ın sıçmadığı zamanlarda orda burda gezip durduğum için uzun soluklu bir ara vermiş oldum. Neyse, Şampiyonlar Ligi ile sonlandıralım arayı.
İlk iki hafta sonunda destansı kadrom beni hayal kırıklığına uğrattı. Çok güvendiğim orta saha adamlarım ilk hafta dökülünce bütün yük Graffite'nin üzerine bindi. Sağolsun sağlam adammış da üç golle takımı ayakta tutan isim oldu. Defans hattı ve kalecim ise görevlerini başarıyla yaptılar. Burda da yine Ramos oynamayarak üzdü beni.

M.Denizli önderliğinde Bjk 2 maçta da 0 çekerken takıma Beşiktaşlı almama kararıma bir kez daha saygı duydum

İkinci hafta daha dirençli bir ortasaha vardı. Arshavin ve Kaka yıldız gibi oynayıp puanlar kazandırdılar. Uefa Kupasında bana büyük başarılar kazandıran Zhirkov ise turnuvanın kayıp ismi. 2 maçta da oynamayarak en büyük hayal kırıklığını yaşattı bana bu takımda. Bu hafta onun yerine yaşlı kurt Giggs'i aldım. Umarım son haftalardaki yükselen formunu şampiyonlar liginin diğer maçlarına da taşır ve takımıma puanlar kazandırır Sir Giggs.

Mikrofonlarımıza konuşan efsane kaptan, "büyük bir camiaya geldiğimin farkındayım, burdaki ortam çok güzel, taraftarlardan beni desteklemelerini bekliyorum amk." dedi.

Sonuç olarak ilk iki hafta sonunda toplam da 98 puanla (ilginçtir ki iki haftada da 49 puan toplamışım) 66.757. sıradayım. Türkiye genelinde ise 1157.yim. Oldukça kötü bir başlangıç yaptım. Umarım ilerleyen haftalarda güvendiğim oyuncuların form grafikleriyle birlikte üst sıralara tırmanırız.