13 Ocak 2010 Çarşamba

Second Life Ended

2010 neler getirdi bir bakalım. Can sıkıntısı, depresyon, hayattan soğuma, sanallaşma, yalnızlık vs vs.
Zorunlu haller dışında evden dışarı adımımı atmadan günlerdir Arcanum oynuyordum. Ancak hiç de şikayetçi değilim durumdan. Aman aman aman aman aman yok böyle bir oyun. İşte rpg bu! Ne varsa eskilerde var. Bu muhteşem oyun benim kitabımda Morrowind ve Fallout arasına adını yazdırmayı başardı. Bu gece sonlandırdım oyunu, her muhteşem oyun bittiğinde karnıma sıkı bir yumruk yemişken gülümsüyormuşum gibi olan duyguyu yaşattı bana. Bilmiyorum toplam oyun süresi kaç saat sürdü, ama bitmese daha günlerce oynayacaktım. O kocaman dünyada merak ettiğim çok fazla mekan vardı. Hemen bi daha bambaşka bir karakterle başlamamak için zor tutuyorum kendimi. Final haftasında hayati fonksiyonlarımı kapatıp Arcanum oynarsam geleceğim için pek parlak olmayacak. Ama çok iyiydi yav, of of.

işte bizim mütevazi tayfa

25inde teslimi yapsak da tatile girsek bir an evvel. Ben de Gothic 3'e başlasam, ya da Arcanum'u bi daha mı oynasam? İstiyorum! Virgil'e sövmek, Raven'la flörtleşmek, Sogg her pata küte dalışında helal olsun çığlıkları atmak istiyorum. Efsanevi Stillwater canavarının peşine düşmek, Tarant'da geceleri hırsızlık yapmak, kuzeyde sözü edilen bölgede ne varmış onu görmek istiyorum. Macera beni çağırıyor.

Remy Le Beau
Proud Member of Thieves Guild
Master of Lockpick, Prowling and Firearms

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder